Ridos tarım için organik madde, toprak sağlığı ve verimliliği açısından büyük önem taşır. Ridos bölgelerdeki topraklar genellikle organik madde bakımından yetersizdir. Toprak kalitesi ve tarımsal üretim açısından, toprakta %3’ten daha fazla organik madde bulunması istenir. Ancak ridos bölgelerinin %70-80’inde bu oran %1’in altındadır.

Toprağın kalitesini belirleyen en önemli unsurlardan biri organik maddedir ve topraktaki mikroorganizma sayısı da büyük öneme sahiptir. Topraktaki canlı sayısı, toprak verimliliği için en önemli kriterdir. Bu canlılar, yaşamlarını sürdürebilmek için temel besin ve enerji kaynağı olan organik maddeye ihtiyaç duyarlar. Bir toprağın organik madde içeriği ne kadar yüksekse, tarımsal üretim kapasitesi de o kadar yüksek olur.

Yetersiz havalanma koşullarının toprak üzerinde olumsuz etkileri vardır:

  1. Aerobik mikroorganizmaların (nitrat oluşturan, azot bağlayan bakteriler ve kükürt bakterileri gibi) ve toprak hayvanlarının aktiviteleri sınırlanır. Bu canlılar zehirli maddeler salgılamaya başlar.
  2. Bitki kökleri oksijenin kısıtlı olduğu ortamlarda anaerobik solunum yaparlar. Bu durumda bitki özsuyunun pH değeri düşer, hücre zarının geçirgenliği azalır ve su ile besin maddelerinin alım gücü azalır. Kök gelişimi ve dallanma azalır, dokuların yapısı değişir.
  3. Kökler, CO2 yanında formik asit, asetik asit, oksalik asit gibi organik asitler salgılamaya başlar ve bunlar zehir etkisi yapar.
  4. Oksijen (yetersiz havalanma) kısıtlığı durumunda, özellikle kalsiyum, manganez ve demir bitkiler tarafından alınamaz; bu nedenle bazı beslenme eksiklikleri ortaya çıkar.
  5. Bu topraklarda denitrifikasyon yoluyla azot kaybı meydana gelir.

Organik maddeler, topraktaki sıkışıklığı (yetersiz havalanma) azaltarak toprağın gevşek bir yapı kazanmasını ve kaymak tabakası oluşumunu engeller. Aynı zamanda, kumlu topraklarda ise toprak taneciklerini birbirine yaklaştırarak istenen toprak yapısının oluşmasına yardımcı olur. Böylece, her iki toprak yapısında da su ve bitki besin maddeleri daha iyi tutunur, topraklar istenilen zamanda sürülebilir ve işlenebilir hale gelir. İyi organik madde içeriğine sahip topraklarda bitki kök bölgesinde havalanma iyidir, bu da bitki gelişimini destekler.

Kimyasal gübrelerin sürekli kullanımı, sürdürülebilir tarım açısından mümkün değildir. Kimyasal gübreler sadece bitkilerin kısa vadede beslenmesi için kullanılırken, topraktaki canlılar için önem taşımaz. Organik maddeler, toprağın azot ihtiyacının %90-95’ini, fosforun %35-40’ını ve kükürtün %70-80’ini karşılar. Ayrıca, potasyum, mangan, bor, bakır, çinkoksit ve diğer mikro besin maddelerinin toprakta tutulmasına yardımcı olur. Organik madde, toprağın su tutma kapasitesini artırır ve erozyonu önler. Aynı zamanda topraktaki mikroorganizmalar için bir yaşam ortamı sağlar.

Organik madde içeriğini artırmak için yapılması gereken bazı pratikler vardır:

  1. Kompostlama: Evsel atıklar, bitki kalıntıları, hayvan gübresi gibi organik malzemelerin kompost haline getirilmesi ve bunun toprağa uygulanması organik madde içeriğini artırır.
  2. Yeşil gübreleme: Ara bitkilerin (fasulye, bezelye, yonca vb.) yetiştirilerek sonrasında toprağa gömülmesi organik madde katkısı sağlar.
  3. Hayvan gübresi kullanımı: İnek, koyun, tavuk gübresi gibi hayvan atıkları organik madde kaynağı olarak kullanılabilir. Ancak, dikkatli bir şekilde kullanılmalı ve aşırı dozda uygulanmamalıdır.
  4. Organik malzemelerin doğrudan uygulanması: Bitki kalıntıları, saman, kompost gibi organik malzemeler doğrudan tarlaya yayılarak toprağa karıştırılabilir.
  5. Yeşil gübre bitkileri: Baklagiller gibi bitkiler özellikle azot bakımından zengin oldukları için organik madde içeriğini artırırken toprağın azot ihtiyacını da karşılar.

Organik madde içeriğini artırmak, toprak sağlığını ve verimliliğini iyileştirir. Bununla birlikte, organik madde yönetimi uzun vadeli bir süreç gerektirir ve sabır gerektirir. Sürekli olarak organik malzemelerin eklenmesi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarının benimsenmesi önemlidir.

tr_TRTürkçe